muciznuma (şimdiye kadar 55 posta) | | Oyun:
Okul öncesi çağdaki çocuğun temel uğraşı, öğrenme için kullanılan başlıca yoldur. Oyun, çocuğun sosyalleşmesini sağlar, duygularını ifade edebilmesi ve büyümesini yansıtabilmesi için en uygun yoldur. Çocuğa alınacak oyuncaklar pahalı bebek ve elektronik oyuncaklar değil, çocuğun güvenle ve çok amaçlı olarak kullanabileceği biçimde seçilmelidir.
Okul Öncesi Eğitim Kurumları:
Günümüz toplumlarında çocuğun giderek artan güvenli oyun imkanı ve yaşıtları ile birlikte bulunma ve sosyal gelişim ihtiyaçlarına cevap verebilmek açısından önemli bir görevi yerine getirmektedirler. Bu nedenle yalnızca çalışan annelerin değil, evde çalışan annelerin de çocuklarını bu tür eğitim kurumlarına göndermeleri özellikle 4 yaşından sonra desteklenmelidir.
Kitle İletişim Araçları:
Ülkemizde en sık kullanılan kitle iletişim araçları arasında özellikle kitap, radyo ve televizyon sayılabilir. Kitaplar, çocuğa sundukları zengin ve çeşitli bilgilerle onun doğal öğrenme isteğini besleyerek gelişimine büyük ölçüde katkıda bulunurlar. Radyo, yalnız işitme duyusuna yönelik olduğu için çocuk dikkatini yoğunlaştırmayı ve dinlemeyi öğretir. Değişik seslerin çocukta bıraktığı izlenimler çocuğun hayal gücünün gelişmesine katkıda bulunur. Televizyon, çocuğun bütün gününü başında geçirecek bir araç olarak değil, sadece günlük yaşamda karşılaşabileceklerin-den çok daha çeşitli konularla ilgili bilgi ve izlenimler edinmesine yardımcı bir araç olarak görülmelidir. Temel ihtiyaçların kazanılmasında ailenin rolü
Açlık ve iştah
Açlık duygusu midede meydana gelen kısa aralıklı kasılmaların oluşturduğu gerilimdir. Buna çoğu zaman genel bir huzursuzluk ve halsizlik de katılır. İştah yemek yemeye yönelik fizyolojik bir ihtiyaçtır. Açlık duygusu bebeklik döneminde bir gün içinde 8 kez görülür, çocukluk ve yetişkinlikte ise 3-5 defaya iner. Sevgi, elem, öfke ve hiddet iştahı bozucu etkenleridir. Ana babanın görevi, açlık ve iştah duygularının sağlıklı bir şekilde gelişmesini ve yemek yeme zamanlarının doğru biçimde yerleşmesini sağlamaktır. İlk ayların beslenme yöntemi meme ve biberondur. Bu yöntemler kullanılırken bedene kulak verilmeli, mide açısından hazım için uygun zaman aralıklarının geçmesine ve bedensel olarak açlık duygusunun oluşmasına dikkat edilmelidir. Ağlama ve huzursuzluk nöbetleri meme ile geçiştirilmiş bebekler, ileri yıllarda, mutluluğu buzdolaplarında aramaya, aç olunmadığı halde yemek yemeye ve yeme düzeninin dışında ufak tefek, besin değeri olmayan ama ağız dolduran ve tat veren besinlere yönelirler. Bebeğin psikolojik ihtiyaçlarını da düşünerek beslerken kucakta sevgi ve ilgiyle tutulmalıdır. Çocuk ilk beslenme kalıplarını alırken, onu çok hızlı beslemek, gürültülü ve huzursuz bir ortamda tutmak, sevmediği şeyleri yemeye zorlamak olumsuz yaşantılara sebep olur.
Uyku alışkanlığının kazanılması
Fizyolojik olarak bebek rahim içi hayattan rahim dışı hayata geçtiğinde gününün üçte birini uyanık, üçte ikisini ise uykuda geçirir. İlk 40 günden sonra uzun uykuların ağırlıklı olarak akşam saatlerine, özellikle de 23-24'ten sabah 6-7'ye doğru kayması beklenir. Uyku sırasında fizyolojik REM ve NONREM dönemleri vardır. NREM uykusunun da dört basamağı vardır ve bu basamaklar boyunca uyku derinleşir. Bu dört basamaktan en derin uykunun uyunduğu delta basamağından sonra REM uykusuna geçilir. NREM bölümü, insanın bedensel dinlenmeyi, REM uykusu ise psikolojik dinlenmeyi sağlar. Rüyalar da REM döneminde görülmektedir. Bebekte ilk yıllarda REM uykusu yetişkinlik dönemlerindeki REM uykusunun süresinden çok daha uzundur. Doğumdan sonra ortalama olarak uykunun % 50'sinden fazlası REM'dir. Özellikle 36. aydan itibaren uyku kalıpları yetişkinlik kalıplarına benzemeye başlar.
Rahat bir uyku için gereken dış koşullardan birinci ve gerekli en temel unsur, kişinin günlük ritmine uygun saatlerin uyku için kullanılmasıdır. Bunun yanında uyku sırasındaki gürültü, ışık, oda sıcaklığı, uykudan önce yenilen besinle ve yatağın kalitesi de önemli dış koşullardır.
Uyku için en elverişli oda sıcaklığının 17-24 C arası olduğu belirlenmiştir. Yatak kalitesinde önemli olan bedenin S şeklindeki esas yapısını zorlamayacak bir yatak kullanılması ve başa çok az bir yükseklik sağlanmasıdır. Uykuda önce verilen süt ve bal uykuya geçişi ve uyku derinliğini artıran bazı hormon benzeri maddelerin salınıcına yardımcı olmaktadır.
Tuvalet eğitiminin kazandırılması
Çocuk genellikle 20 aylık olduktan sonra tuvalet eğitimi için yeterli olgunluğa ulaşmaktadır. Buna rağmen bu olgunluğa bazı çocuklar 18. ayda, bazıları ise 24. ayda ulaşabilirler. Bu nedenle çocuğun bir yaş dolaylarında olduğu dönemde tuvalet eğitimine başlamak son derece sakıncalıdır. Tuvalet eğitimine başlamadan önce mesane kontrolü, bedensel olarak hazır olup olmadığı ve zihinsel gelişiminin değerlendirilmesi önerilmektedir. Eğitim sırasında bezlerin terk edilmesi hem gündüz, hem de gece için geçerlidir. Eğitim süresince başarıyı kutlamak, olumlu geri bildirimler yapmak ve ödüllendirici yaklaşımlardan yaralanılabilir.
|