muciznuma (şimdiye kadar 55 posta) | | 10-12 yaşlar arası önergenlik (buluğ öncesi, prepuberte), 12-15 yaşlar arası ergenlik (buluğ, puberte, ilk gençlik), 15-17 yaşlar arası delikanlılık dönemi olarak tanımlanabilir. Bu dönem erişkinlik çağına dek sürer. Ergenlik döneminde kız ve erkek çocukta cinsiyetle ilgili içsalgı bezleri işleve başlar ve böylece kadın ve erkek olmakla ilgili bedensel değişiklikler hızlanır. Bedensel olan değişme ve gelişmeyle birlikte ruhsal ve toplumsal değişme ve gelişme de olur. Böylece cinsel benlik ya da kimlik kazanılır. Gençte kendi beden yapısına, değişen gelişmelere ilişkin birbirine karşıt, çelişik, değerlendirmeler ve düşünceler ortaya çıkar. Bir yandan, beden yapısının, yüzünün çirkinleştiğini düşünüp kaygı duyar, sıkılıp üzülür. Hatta utanır. İçine kapanır, çevreden uzaklaşır. Öte yandan, bedenindeki değişme ve gelişmeleri ortaya çıkarmak, kazandığı güzellikleri başkalarına göstermek için çaba harcar. Gençlik çağında çirkinlik ve güzellik kavramlarının oluşmasında çocukluk çağı yaşantıları ve ailenin tutumu önemli rol oynar. Gençlik çağı abartılmış, aşırı, çabuk ve kolay değişen duygulanım ve coşkularla doludur. Başarı, çalışma, yaratıcılık, verim düşer. Kendisini evrenin merkezinde etkin ve güçlü gören genç, anne babasını etkisiz, güçsüz, yetersiz görmeye başlar. Gence her an türlü kaynaklardan gelen iletilerin özdeşleşme süreci içinde bütünleşip genç tarafından benimsenenleri gencin kimliğini, kişiliğini oluşturur. Genç alabildiğine özgür ve bağımsız yaşamak için her türlü çabayı gösterirken ailenin ekonomik durumunu görmezlikten gelir. Çalışmak, başarılı olmak gibi sorumlulukları olduğunu unutur. Özerklikle sorumluluk arasındaki denge sağlıklı iletişim ve özdeşleşmeyle kurulur. Böylece genç dengeli, düzenli, tutarlı, gerçekçi davranmayı öğrenir. Özdeşleşme sürecindeki iletişimler, denediği roller, kullandığı davranış kalıpları birbiriyle çatışırsa genç kendi kimliğine yabancı kalır ve "kimlik bunalımı" gelişir.
Ergenlik döneminin ilk yıllarında genç, duygu ve düşünceleriyle bir düş, düşlem dünyası yaratır ve onun içinde yaşar. Genç kişiliğinin gerçek sınırlarını çizemez ve başkalarının kendisini anlamadığı, dinlemediği kanısındadır. Gençlik çağının başında olan hızlı ilerleyen bedensel değişme ve gelişme zamanla yavaşlar ve durur. Bunu ruhsal ve toplumsal değişme izler. Gençlik döneminin başlangıcı ruhsal bakımdan duyguların egemen olduğu çelişkili düşüncelerin ve davranışların bulunduğu bir geçiş dönemidir. Kimisinde hafif, kimisinde gürültülü geçer. Sonuçta genç bilinçli ve bilinçsiz olarak kişiliğini oluşturur. Bu oluşum içinde özdeşleşme yapar ve özerkliğin, özgürlüğün, sorumluluğunun dengesini kurar.
|