_ ___ ___
   
 
  cocuklara hikayeler1

1.HALİL'İN YENİ AYAKKABILARI

Halil'in babası bankada çalışıyordu, annesi ev kadını idi. Küçük iki kardeşi ve anneannesi ile kışın şehirde, yazın dededen kalma bahçeli küçük bir yalıda

yaşıyorlardı. Paraları azdı, ama çok mutlu bir aile idiler.

Halil, futbolu çok severdi. Okul takımında oynardı. Akşam okuldan gelince derslerini çalışmaya başlamadan mahalle arkadaşlarıyla maç yaparlardı. Eve ter içinde gelir, annesinin hazırladığı akşam kahvaltısını yer, sonra ödevlerini hazırlamaya başlardı. Halil hem çalışkan, hem akıllı idi; fakat ayakkabılarını çok çabuk eskitiyordu.

Babası:

— "Oğlum, ayakkabılarını alalı daha iki hafta olmadı; ne çabuk eskitiyorsun," derdi.

Bir cumartesi günü Halil, annesi ve babası çarşıya ayakkabı almaya çıktılar. Halil'in istediği top ayakkabısını almayıp ona deriden sağlam bir ayakkabı aldılar. Eskileri paket ettirdiler, yeni pabuçlarla dükkândan çıktılar. Halil hoplaya zıplaya önden gidiyordu. Babası arkasından seslendi:

— "Oğlum, ayakkabılarının burnunu taşlara vuruyorsun; daha yeni aldık, hemen eskiteceksin," dedi. Halil yavaş yavaş ve dikkatle yürümeğe başladı. Biraz sonra annesi:

— "Aman Halil dikkat et, çamura basacaksın, ayağında hiç yeni birşey görmeyelim," dedi. Halil düşünerek yürümeğe devam etti. Biraz sonra yine babası:

— "Hanım bu çocuk önce topuklarına basarak yürüyor; iki günde bu ayakkabılar topuklarından eskir, görürsün," dedi. Bu arada kalabalık caddede karşıya geçmek için trafik ışıklarında durmuşlardı ki babası:

— "Bu ayakkabılarla top oynamak yok ha! Temiz pak giyeceksin," diye bağırınca Halil'in bardağı taştı. Herkesin hayret dolu bakışları arasında yeni ayakkabılarını çıkardı. Birini annesinin, diğerini babasının eline tutuşturdu. O sırada yeşil ışık yanmıştı. Yalın ayak karşıya geçip evin yolunu tuttu.

Anne-baba yaptıkları hatayı anlamışlardı. Evde Halil'den özür dilediler.

Halil odasına çekilince kendi kendine söz verdi. Bundan sonra hatasını fark ettiğinde artık o da özür dileyecekti.

2.M İ K R O P

Bir baba mikrop ve eşi yavrularıyla koca bir adamın solunum yoluna yerleşmişlerdi. Günlerdir orada yaşıyor, görevlerini yapıyorlardı. Bir sabah minicik, yavru bir mikrop daha doğmuştu. İşte o sabah koca adam otobüste hapşıranca milyonlarca yavrusu ile mikrop âilesi havaya yayıldı. Minicik yavru ne olduğunu anlayamadan kendini başka bir dünyada baş aşağı düşer buldu. Yanından geçen büyük kardeşlerinden birinin koluna yapışıp, "Ne olur beni bırakma" diye yalvardı.


  Ondan sonra büyük kardeşi yavruyu hiç kolundan bırakmadı. İki kardeş havada savrula savrula giderlerken bir çocuğun elindeki kağıt paranın üzerine yapıştılar. Orada onlar gibi daha birçok aileden mikroplar vardı.

 

Büyük kardeş yavruya:
"Burada güvencedeyiz; biz o kadar küçüğüz ki, ancak bir âletle bakarlarsa bizi görebilirler" dedi.

Bu para, elden ele dolaştıktan sonra bir okulun kantinine geldi. Kantinden şeker alan Tolga, parayı cebindeki tertemiz mendilin yanına koydu. Nezle mikrop âilesi sevinçle bağırarak mendile atladılar. Bütün mikroplar alkış tuttular. Tolga mendili burnuna götürünce hepsi buruna atladılar. Kardeş mikroplar da silgiye geçtiler; çünkü, Tolga'nın silgisi mendilinin yanında idi.

Tolga Halil'in sıra arkadaşı idi. Halil o gün birkaç defa Tolga’nın silgisini istedi. Böylece mikrop kardeşler Halil'in elinin derisine yarleştiler. Büyük kardeş yavruya dedi ki:

"Nasılsa bu çocuk elini ağzına burnuna götürecek; iste o zaman âilemizi solunum yolunda kurarız." Fakat Halil o gün elini hiç ağzına burnuna götürmedi. Eve döndüğünde Halil'i kardeşleri Çiğdem ve Yasemin sevinçle karşıladılar. Halil, önce önlüğünü çıkarıp silkeleyerek balkona astı. Sonra banyoya girip ellerine sabunla güzelce yıkadı.

"Haydi kardeşlerim artık oynayabiliriz" dedi.

Mikrop kardeşler birbirlerini sabun köpükleri arasında kaybederek musluktan ağlaya akıp gittiler. Böylece Halil, milyonlarca üreyecek olan mikroplardan korunmuş oldu.


3.HER AKSAM GÜNEŞ NEREYE GİDİYOR?

"Anne, her akşam güneş nereye gidiyor?" diye sordu çocuk.


  "Yavrum, hiç merak etme yine gelecek, o şimdi başkalarına gitti; onları aydınlatıyor", dedi annesi. Fakat çocuk çok meraklıydı. O akşam, giydi pabuçlarını, düştü güneşin peşine. Güneş tepenin arkasına gitmişti. Çocuk tepeye doğru yürüdü, yürüdü... Tepeye geldiğinde alaca karanlık basmıştı. Güneşi ovanın ötesinde yine gördü, gidiyordu... Kıpkırmızı son kalan parçası tarafına koştu, koştu... ama yetişemedi. Hava kararmaya devam ediyordu.

Çok yorgun düşüp otların arasına arka üstü yattı. Hemen uyuya kaldı. Biraz sonra serinlik hissederek uyandı, üşüyordu. Gökyüzünde kocaman, top gibi ayı gördü. Etraf gündüz gibi aydınlıktı. Ay birden konuştu: ama seni bekleyememiş; çok üzülmüş; `ona söyle benim nereye gittiğimi çok merak ediyorsa okumayı öğrensin, kitap okusun, orada her şey yazılı', dedi."

Çocuk şaşkın bakınırken annesinin, babasının ve komşularının seslerini duydu:

"Halil, Halil!" diye bağrışıyorlardı. Küçük Halil otlar arasından kalktığında okumayı öğrenmeye karar verdi. Zaten o kış okula başlayacağı için bunları öğrenecekti...


4.D E R T L İ   K A R I N C A L A R

Yol kenarındaki bir ağacın altında çok geniş bir karınca âilesi yaşardı. Büyükanne, büyükbaba, anne, baba ve çocuklar hep birlikte mutlu idiler. Yazdan yuvalarına yiyecek doldururlar, kışın rahat ederlerdi. Genç karıncalar yuvalarının o daracık kapısından vızır vızır girip çıkarlar, yiyecek taşırlardı. Çocuk karıncalar delikten girip çıkıp oynarlar, şakalaşırlardı. İşte yine böyle bir gün genç karınca yuvalarının kapısına geldiğinde başına bir şeyin çarparak çıkmasını engellediğini fark etti. Sanki yuvanın ağzı beyaz bir şeyle kapalıydı. Hemen geri yuvaya inip büyükbabaya söyledi. O, çok tecrübeliydi. "Her halde yaramaz insan oğlu kapımızı çöpleriyle kapattı" dedi. Genç karıncalar yoruluncaya kadar kapıyı zorladılar, fakat açamadılar. Dışarda oynayan çocuklar da yuvaya giremiyorlardı. Orduya haber saldılar. Karınca ordusu başlarında kumandanları rap, rap, rap... iki sıra halinde geldiler. Ne kadar uğraştılarsa da yuvanın kapısındaki yaramaz çocukların attığı naylon torbayı çekemiyorlardı. İçerdeki karıncalar, havasızlıktan ölmek üzereydiler.


 

Anneleri, Halil ve kardeşlerini o sabah parkta oynamaya götürmüştü. Dönüşte hepsine birer paket şeker aldı ve

"Sakın sokakta yemeyin, yemekten sonra evde yiyeceksiniz", dedi.Anne, küçük kardeşi ve Halil'le önde gidiyordu. Ortanca kız ise arkadan hoplaya zıplaya geliyordu.

 Yaramaz kız annesini dinlememin, şekerleri birer birer yemişti. Bitirince torbayı yol kenarındaki bir ağacın altına bırakıvermişti. Yemekten sonra annesi,

"Artık şekerlerinizi yiyebilirsiniz" dedi. Halil kardeşine:

"şekerin nerede?" deyince yaramaz kız,

"Yolda ben onu yedim, kağıdına da yol kenarındaki ağacın altına attım bile", dedi. Halil o yıl okula başlamıştı. Öğretmeni, "Yediklerinizin kabuklarını çöp tenekesine atın" diye öğretmişti. Onun için Halil kardeşine çok kızdı. "Hemen git, ağacın altına attığın torbayı al, çöpe at" dedi. Yaramaz kız koşa koşa gitti, naylon torba ağacın altında duruyordu. Almak için eğildiğinde belki binlerce karıncanın toplanmış olduğunu gördü. Çok şaşırmıştı. Torbayı alıp silkeledi ve eve koştu. Torba kalkınca karıncaların yuvasına temiz hava doldu; böylece karıncalar ölmekten kurtuldukları için küçük kıza teşekkür ettiler.

Aslında bu teşekkürü öğretmeninin sözünü dinlediği için Halil hak etmişti.

 


 

SAAT
 
 

 

-------DUYURULAR-------

selamün aleyküm siteme hoşgeldiniz yorumlarınızı bekliyorum ziyeretçi defterimde ve reklamlarıma tıklarmısınız en altta :)

-------DUYURULAR-------

HTMLKODLER


HABERLER
*
gazeteler
 
Yeni Sayfa 1
dost siteler
_ ___ ___ __ __ __ _
 

Dost Siteler

www.muciznuma.tr.gg

www.neyyire.blogcu.com

www.konusur.com

www.nazenince.blogcu.com

 
Bugün 34 ziyaretçi (38 klik) kişi burdaydı!
 Türkçe Program Seti  _ _ _ ___ ___ _

Otel Yorum

Tatil Turları

Ekonomik Tatil _ _ Yeni Sayfa 2

link değişim, seolu link, seo, toplist, link değişim,Ücretsiz Backlink Cool Text: Logo ve Grafik Üreteci Türkçe içerikli siteler rehberi website statistic MRP Tekstil Oto Yıkama makinesi
SüperTeklif'e üye ol, sen de kazan!
muciznuma
_ _

Google


Yukarı çık
__ Reklammatik'e üye ol, sen de kazan! _ http://secure.reklammatik.com/member_main.php?page=new_member_link&refererid=9a208b28a38196f3cae925bdfb034d0e __ SüperTeklif'e üye ol, sen de kazan! http://www.superteklif.com/SuperUye/SuperUyeFormu.aspx?bid=45eac0ff-c4e7-403f-9875-c8d746636495 Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol